"Ev hayvanları da sokak hayvanları kadar değerli!"
"Sahiplenmek sadece evde değil, destek de gerektiriyor: Can dostları için belediyeler adım atmalı"

İzzet Kucur
izzetkucur@gmail.com -
Son yıllarda belediyelerin sokak hayvanlarına yönelik sağlık hizmetleri, gerçekten takdir edilmesi gereken bir adım oldu. Birçok belediye, sokak kedilerine ve köpeklerine ücretsiz veterinerlik hizmeti sunarak, hayvanların yaşam kalitesini artırıyor. Ancak, aynı uygulamanın ev hayvanları için de geçerli olup olmadığı konusu hala tartışmalı bir durum.
Ev hayvanları, sahipleri tarafından sevgiyle bakılan, ancak bazen maddi olanaksızlıklar nedeniyle tıbbi yardım almakta zorlanan can dostları. Birçok insan için evdeki kedi veya köpek, ailenin bir parçası ve onları en iyi şekilde bakmak istiyorlar. Ancak, bazen işler yolunda gitmeyebiliyor. Bir ev kedisi hastalandığında, veteriner hizmetleri masraflı olabilir ve bazen bu masrafları karşılamak, sahipleri için ciddi bir yük haline gelebiliyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, bu konuda daha fazla duyarlılık göstermemiz gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Maddi durumu iyi olmayan bir vatandaş, kedisinin sağlık sorunlarını çözebilmek için İzmir Büyükşehir’in bünyesinde olan kliniğini aradı. Ancak, veteriner, kedinin bir "ev kedisi" olduğunu belirterek, ücretsiz bakım sağlayamayacaklarını söyledi ve telefonu kapattı. O an, kedinin "ev kedisi" olduğu gerçeği bir bakıma o kadar keskin bir çizgi oldu ki, yaşam hakkı bile buna bağlıymış gibi bir durum oluştu.
Peki, bu durumda kedinin günahı kimde? Kedinin sahiplenilmesi, onu evde bakım altına almak, evcil hayvanları olan aileler için bir sorumluluktur. Ancak bu sorumluluğun yerine getirilmesinde, maddi zorluklar başlı başına bir engel olabiliyor. Veteriner hizmetleri, özellikle büyükşehirlerdeki ücretli kliniklerde, ciddi masraflara neden olabiliyor. İşte tam burada belediyelerin devreye girmesi gerekebilir.
Belediyeler, sokak hayvanlarına ücretsiz sağlık hizmeti sunarken, ev hayvanlarına yönelik de maddi durumu iyi olmayan ailelere yönelik bir düzenleme yapabilir. Belediyeler, belirli gelir seviyesindeki ailelere, kedi ve köpeklerine sağlık hizmeti sağlama konusunda bir destek programı başlatabilirler. Bu, sadece hayvanların sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda toplumda hayvan sevgisini de pekiştirebilir. Zira, insanlar en iyi şekilde bakabilmek istedikleri evcil hayvanlarını, maddi imkansızlıklar nedeniyle kaybetmek zorunda kalmamalı.
Bu tür bir düzenleme, toplumda daha fazla farkındalık yaratır ve evcil hayvan sahiplerinin, yalnızca sokak hayvanları kadar değerli olduklarını hissetmelerini sağlar. Belediye, bir sosyal sorumluluk projesi olarak bu konuya duyarlı bir yaklaşım sergileyebilir ve hayvan sahiplerine sahip oldukları can dostlarına daha iyi bir yaşam sunma fırsatı verebilir.
Evet, belediyelerin sokak hayvanlarına bakım sağlaması çok önemli ve değerli bir uygulama ama ev hayvanlarına dair de bu tür sorunlar göz ardı edilmemeli. Belediyelerin, bu tür vakalarda devreye girmesi, sadece hayvanların sağlığı için değil, toplumun her kesimi için büyük bir adım olacaktır. Unutmayalım ki, evcil hayvanlar da sokak hayvanları kadar yaşamaya ve sağlıklı bir şekilde var olmaya hak sahibidir.