İZSU’dan İzmirlilere çağrı: "Dalyanın geleceği için fikirlerinizi paylaşın!"
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, daha önce koordinat değişikliği nedeniyle iptal edilen “Çilazmak Dalyanı Rehabilitasyonu ve Restorasyonu” projesi için yeniden Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, daha önce koordinat değişikliği nedeniyle iptal edilen “Çilazmak Dalyanı Rehabilitasyonu ve Restorasyonu” projesi için yeniden Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulundu.
Proje kapsamında, İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyonu sürecinde oluşturulacak Sirkülasyon (Akıntı İyileştirme) Kanalı’ndan çıkarılacak yaklaşık 2 milyon metreküp dip tarama malzemesi, Çilazmak Dalyanı’nın yeniden canlandırılmasında kullanılacak. Projenin maliyeti 483 milyon 111 bin 444 TL olarak açıklandı.
Halkın Katılımı Toplantısı 26 Kasım’da
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, projenin halkın katılımı toplantısının tarihini duyurdu. Toplantı 26 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 14.00’te, Sasalı Mahallesi’ndeki Uğur’un Kahvehanesinde yapılacak.
Projenin Detayları
İzmir’in Çiğli ilçesi sınırları içinde yer alan proje, 13 kilometre uzunluğunda bir sirkülasyon kanalını kapsıyor. Kanalda yapılacak tarama çalışmalarıyla 2 milyon 5 bin 682 metreküp sediman çıkarılacak. Bu malzeme, Gediz Deltası’nda yer alan Çilazmak Dalyanı’nın kıyı tahkimatında kullanılacak.
Çilazmak Dalyanı’ndaki kıyı kordonunun uzunluğu 8 bin 859 metre, yüzey alanı ise yaklaşık 800 bin metrekare olarak belirtildi. Dip tarama malzemeleri, karaya çıkarılmadan doğrudan dalyana pompalanacak ve bu sayede doğal kıyı tahkimatı oluşturularak sulak alan ekosisteminin yeniden canlandırılması hedeflenecek.
Gediz Deltası’nın Ekolojik Önemi
Gediz Deltası, Homa, Çilazmak ve Kırdeniz lagünlerini kapsayan yaklaşık 40 bin hektarlık bir alanı içeriyor. Türkiye’nin dördüncü büyük deltası olan bölge, Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası öneme sahip sulak alan olarak korunuyor.
Uzmanlar, delta ekosisteminin iklim krizi ve insan kaynaklı faaliyetler nedeniyle biyolojik çeşitliliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Proje, bu risklerin önüne geçmek, su sirkülasyonunu düzenlemek, habitat kayıplarını önlemek ve sulak alanları yeniden canlandırmak amacıyla hayata geçiriliyor.
