DİSK: "2026 Asgari ücret en az 45 bin TL olmalı!"
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2026 yılı asgari ücretinin en az 45 bin TL olması gerektiğini belirterek hükümete ve işverenlere çağrıda bulundu.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2026 yılı asgari ücretinin en az 45 bin TL olması gerektiğini belirterek hükümete ve işverenlere çağrıda bulundu. Çerkezoğlu, asgari ücretin artık ortalama ücret haline geldiğini vurgulayarak, “Bir evde iki kişi çalışsa bile yoksulluk sınırı olan 92 bin TL’yi aşamıyor” dedi.
NOW TV canlı yayınına katılan Çerkezoğlu, Türkiye’de asgari ücretin işçinin ailesiyle birlikte insanca yaşayabileceği düzeyde belirlenmesi gerektiğini ifade etti. “Asgari ücret, gerçek bir toplu pazarlık süreciyle belirlenmeli” diyen Çerkezoğlu, 2026 asgari ücretinin 45 bin TL’nin altında olmaması gerektiğini vurguladı.
Yoksulluk sınırı ve vergi adaleti
Türk-İş’in verilerine göre yoksulluk sınırı 92 bin 547 TL seviyesinde bulunuyor. Çerkezoğlu, “Bir evde iki kişi çalışsa bile bu rakamın üzerine çıkılamıyor. Bu nedenle asgari ücretin en az 45 bin TL olması gerekiyor” dedi.
Gelir vergisi uygulamalarını da eleştiren Çerkezoğlu, “Gelir vergisi dilimleri enflasyona göre güncellenmiyor. Yılın başında aynı maaşı alan bir çalışan, yıl sonunda yüksek vergi dilimine giriyor ve maaşı eriyor. Bu sistem çalışanı cezalandırıyor” şeklinde konuştu.
Emekli maaşları açlık sınırının altında
Emekli maaşlarının durumuna da değinen Çerkezoğlu, “Bugün emekli aylıkları insanca yaşamaya yetmiyor, açlık sınırının bile çok altında. Devletin görevi, emekliye onurlu bir yaşam sağlamak olmalıdır” dedi.
Hükümete ve işverenlere çağrı
DİSK Başkanı, hükümete ve işveren kesimine seslenerek, asgari ücret belirleme sürecinin göstermelik olmaktan çıkarılması gerektiğini belirtti. “Emekçilerin insanca yaşayabileceği bir ücretin belirlenmesi toplumsal barışın da anahtarıdır” ifadelerini kullandı.
2026 asgari ücret görüşmelerinde geri sayım
Aralık ayında başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları öncesinde uzmanlar, 2026 asgari ücret zammının yüzde 20–30 arasında olacağını öngörüyor. Ancak işçi sendikaları, beklentinin çok daha yüksek olması gerektiğini savunuyor.
